31 Mart 2008 Pazartesi

Aralık

30 Mart 2008 Pazar

23


23 yaşım, mutlu yaşım hoşgeldin!


Bütün yıllarımdan daha güzel, ama en az onlar kadar güçlü ol!


Genç olmanın tüm enerjisi, ve hayalleri benim olsun!


İyiki doğdum !!!


25 Mart 2008 Salı

Geçmiş Olsun !

Artık günümüz dünyasında halkları, üniversite öğrencilerini, etnik grupları ve bunun gibi insan topluluklarını kullanarak değişimler yapma, devrimler gerçekleştirme, devletleri parçalama, mevcut düzenleri istedikleri düzenlere çevirme gereksinimi kalmadı. Eğer belli bir kitle arkanızdaysa ya da belli bir maddi güce sahipseniz, geride kalanları –geride kalanlar çoğunluk dahi olsa- umursamadan rahatlıkla istediklerinizi doğru veya yanlış olsun gerçekleştirirsiniz. Evrim teorisine göre değişebilen ve çevresine uyum sağlayabilen insanlar da yeni düzene göre kendilerini hazırlar ve buna göre yaşamlarını sürdürürler. Geçmiş olsun bile demeye gerek kalmaz çünkü geçmişte kalan çoktan elenmiştir.

Türkiye’de insanları sokağa dökmeden bir iç savaş yaşanıyor. Yazarların, çizerlerin deyimiyle derin devlet savaşı. Birileri bu savaşı kaybedecek, ya da iki taraf birden kaybedecek. Ama sıradan insanların bu savaşta hiçbir etkisi olmayacak. Bizler sadece sonuçlarını yaşayacağız.

Ne kadar da demokratik değil mi? AKP doğduğundan beri, iktardar olduktan sonra demokratikleşme çığlıkları atarak herşeyin bugüne gelmesine çanak tutanlara ve bu çanak tutan kesime yeterince ses çıkarmayan kendime ve kendim gibi olanlara bakıyorum. Şimdi sadece kaderleri ne kadar da kendilerine bağlı! İşte tarihin tekerrür etmesi. Biz hep sandık ki – korkttuk ki - tarih aynen İran örneğindeki gibi tekerrür edecek. Etti aslında ama başka maske altında. Geçmiş olsun Türkiye’nin tüm aydınlık – demokrat ! – özgürlükçü insanlarına; bir kez daha ya kendinizi kullandırtmış durumdasınız ya da bir kez daha sus – pus yerinizde oturmuş sadece izler pozisyondasınız.

24 Mart 2008 Pazartesi

Ret

İçine düştüğümüz eli kolu bağlanmışlık ve kandırmaca hissini anlamadan, anlatamadan geçecek yine sıkıntılar derken Yıldırım Türker söz verdi bize:

"Devletin, derini ve sığıyla el değiştirme dönemine girmişliğinin gerilimi yaşatılıyor hepimize. Okur yazarlar, özgürlükçüler solcular da acilen hakemliğe çağrılıyor.

...

Devlet'le kimin eline geçerse geçsin sorunu olan, bu tepemizde oynanan oyuna katılmak istemeyenler, hakemlik görevini de reddetmeli. Bu maçta top oynamak istemiyorsak hakemlikle cezalandırılmayı da kabul etmeyelim. Bu maçın sonu hiçbir şekilde bize yaramayacak.

Güçlü bir dayanışma hattı inşa etmenin tam zamanıdır. Solu tekrar kazanmak, biçimlendirmek, meydanlara salmak gerek. Solun öznesi, bu filler tepişmesinde ezilecekler olmak zorunda."

Hakemlik Etmeyelim, Yıldırım Türker, Radikal, 24 Mart 2008

8 Mart 2008 Cumartesi

Dünya Kadınlar Günümüz

Haklarımız ayrıcalık olmadığı zaman,
İsteklerimiz reklam, acılarımız film olmadığı zaman,
Gülüşlerimizi uçarılık, gözyaşlarımızı zayıflık sanmadığımız zaman,
Kendi sözümüzü kesmediğimiz zaman,
Mutluluğumuzu rüzgar sanmadığımız zaman,
Gerçeklerimizi de hayallerimiz kadar sahiplendiğimiz zaman...
Kadın olmayı sevdiğimiz, becerebildiğimiz ve sonra unuttuğumuz zaman!
O zaman, dünya ve sen bir olacaksın.
Dünya Kadınlar Günü de bir bahane.